Bahâîlik
tek tanrı inancına dayalı bir din / From Wikipedia, the free encyclopedia
Bahâîlik (Farsça: بهائی), bütün insanlığın ruhanî birliğini vurgulayan tek tanrılı bir dindir.[1] Üç ana prensip Bahâî öğretileri ve itikadı için bir temel oluşturur: Tanrı birliği, yani tüm yaratılışın kaynağı olan tek bir tanrı vardır, din birliği, yani tüm ilahi dinler aynı ruhanî kaynağa sahiptirler, aynı Tanrı'dan gelirler ve insanlığın birliği, yani bütün insanlar eşit yaratılmıştır, çeşitlilik içinde birlik ile bir araya getirilmiştir; ırkların ve kültürlerin bu çeşitliliği takdire ve kabule değer görülmelidir.[2] Bahâî inancının öğretilerine göre insanın amacı dua, tefekkür ve insanlığa hizmet yoluyla Allah'ı tanımayı ve sevmeyi öğrenmektir.
Bahâîlik, 19. yüzyılda Bahâullah tarafından İran'da ortaya çıkmıştır. Bahâullah, Bâbîlik hareketiyle olan ilişkisi sebebiyle hapsedilmiş ve İran'dan Osmanlı İmparatorluğu'na sürgün edilmiştir. Öldüğü zaman kırk yıldan fazla bir süredir resmî olarak hâlâ ev hapsinde idi. Din, oğlu Abdülbaha'nın önderliğinde Avrupa'da ve Amerika'da ilerleme kaydetti, fakat doğduğu yerde, o zamanın İran'ında hâlen yoğun bir zulme maruzdu.[3] Abdülbaha'nın ölümünden sonra ise Bahâî toplumunun liderliği Şevki Efendi ve seçilmiş yapılar hem de atanmış kişilerden oluşan bir idarî düzene evrilerek yeni bir safhaya girdi.[4] Bugün dünyada 200'den fazla ülkede 5 milyonun üzerinde Bahai olduğu tahmin edilmektedir.[2]
Bahâî öğretisine göre din tarihi, her biri zamanın ihtiyaçlarına ve insanların kapasitesine uygun bir din kuran ilahî elçiler dizisi sayesinde ortaya çıkmış olarak görülmektedir. Kutsal Bahâî ayetleri özellikle Musa, İsa ve Muhammed gibi İbrahimî şahsiyetlerden bahseder ve ayrıca diğer Bahâî yazını Krişna, Buda ve başkaları gibi Dharma dinlerindeki şahsiyetlerden de söz eder. Bahâîler için en son gelen elçiler Bâb ve Bahâullah'tır; fakat gelecekte, geleceğin ihtiyaçlarına ve insan kapasitesine göre yeni elçiler gönderilecektir. Bahâî inancına göre art arda gelen her peygamber, sonra gelecek peygamberin haberini vermiş ve Bahâullah'ın hayatı ve öğretileri önceki kutsal kitapların kıyamet (zamanın sonu) vaatlerini yerine getirmiştir. İnsanlığın kolektif bir evrim sürecinde olduğu anlayışı vardır ve şimdiki zamanın ihtiyacı barışın, adaletin ve birliğin küresel boyutta aşama aşama kurulmasıdır.[5]