Avustralya'daki hükümlüler
From Wikipedia, the free encyclopedia
1788 ile 1868 yılları arasında Britanya ceza sistemi, Büyük Britanya ve İrlanda'dan yaklaşık 162.000 mahkûmu Avustralya'daki çeşitli ceza kolonilerine nakletti.[1]
Britanya Hükûmeti, 18. yüzyılın başlarında hükümlüleri denizaşırı ülkelerdeki Amerikan kolonilerine nakletmeye başladı. Amerikan Devrimi'nin başlamasıyla birlikte Atlantik ötesi ulaşımın sona ermesinin ardından yetkililer, Britanya hapishanelerindeki ve devasa gemilerdeki aşırı kalabalığı hafifletmek için alternatif bir varış noktası aradı. 1770'in başlarında James Cook, Britanya adına Avustralya'nın doğu kıyısının haritasını çıkarmış ve burada hak iddia etmişti. Fransız sömürge imparatorluğunun bölgeye yayılmasını önlemek isteyen Britanya, Avustralya'yı bir ceza kolonisi yeri olarak seçti ve 1787'de on bir gemiden oluşan Birinci Filo, 20 Ocak 1788'de varmak üzere Botany Körfezi'ne doğru yola çıktı. Bu tarih itibarıyla Sidney ve Yeni Güney Galler kıtadaki ilk Avrupalı yerleşim yerleri oldu. Daha sonra 1803'te Van Diemen Toprakları (Tazmanya) ve 1824'te Queensland'de başka ceza kolonileri daha kuruldu.[2] 1829'da Swan Nehri Kolonisi adıyla kurulan Batı Avustralya, başlangıçta yalnızca özgür yerleşimciler için tasarlansa da 1850'de hükümlüleri kabul etmeye başladı. Sırasıyla 1836 ve 1850 yıllarında kurulan Güney Avustralya ve Victoria resmî olarak özgürlerin kolonileri olarak kaldı. Ancak Victoria olarak bilinen bölgede zaten binlerce hükümlüden oluşan bir nüfus zaten yaşamakta idi.
Avustralya'ya sürgün 1830'larda zirveye ulaştı ve sonraki on yılda sürgün sistemine karşı protestolar kolonilerde yoğunlaştıkça bu sayı önemli ölçüde düştü. 1868 yılında, doğu kolonilerine sürgünlerin sona ermesinden neredeyse yirmi yıl sonra, son mahkûm gemisi Batı Avustralya'ya ulaştı.[3]
Hükümlülerin çoğunluğu adi suçlar nedeniyle nakledilmiştir. Tecavüz ve cinayet gibi daha ciddi suçlar 1830'larda sürgün konusu suçlar haline gelse de bunlar da ölümle cezalandırıldığından, nispeten az sayıda hükümlü bu tür suçlar için sürgün edilmiştir.[4] Yaklaşık her 7 mahkûmdan 1'i kadındı ve bir başka azınlık grubu olan siyasi mahkûmlar en tanınmış mahkûmların çoğunu oluşturuyordu. Serbest bırakıldıktan sonra eski hükümlülerin çoğu Avustralya'da kalarak özgür yerleşimcilere katıldı ve bazıları Avustralya toplumunda önemli mevkilere yükseldi. Bununla birlikte, mahkûmiyet sosyal bir damga taşıyordu ve daha sonraki bazı Avustralyalılar için mahkûm kökenli olmak utanç duygusu yaratıyor ve toplumsal bir ayıplamaya sebebiyet veriyordu. Tutumlar 20. yüzyılda daha kabul edilebilir hale geldi ve artık pek çok Avustralyalı için soyunda bir hükümlünün bulunması bir övünç nedeni olarak görülmektedir.[5] Modern Avustralyalıların neredeyse %20'sinin yanı sıra 2 milyon Britanyalının da mahkûm soyundan geldiği bilinmektedir.[6] Mahkûmiyet dönemi ünlü romanlara, filmlere ve diğer kültürel çalışmalara ilham vermiş ve Avustralya'nın ulusal karakterini ne ölçüde şekillendirdiği birçok yazar ve tarihçi için araştırma konusu olmuştur.[7]